Translate

29 Nisan 2015 Çarşamba

Okapi



Okapi, zürafagiller familyasından geviş getiren bir çift toynaklı türüdür.

İlk bakışta görünüşü bir zürafadan daha çok atı andırır, ve arka kısmında zebralarda olduğu gibi siyah beyaz çizgileri vardır. Orman zürafası veya Kısa boyunlu zürafa gibi adlandırmalara da rastlanılabilir.

Sadece Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşayan bu canlıların sayısının 10.000 ile 20.000 arasında olduğu tahmin ediliyor.



Hayatta kalanların sayısı : 10.000 ile 20.000 arasında olduğu tahmin ediliyor.



Doğal ortamı : Demokratik Kongo Cumhuriyeti.

Burma Boynuzlu Keçi



Burma boynuzlu keçi ya da burgu boynuzlu keçi veya yılan yiyen keçi (Capra falconeri), kuzeydoğu Afganistan, kuzey ve ortaPakistan, Hindistan'ın Cemmu ve Keşmir eyaletinin bazı kesimleri ile Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan'ın güneyinde yaşayan en iri yaban keçisi türüdür. Tehlikedeki türler kategorisinde olan burma boynuzlu keçi nüfusu 2.500 bireyden daha azdır.










Hayatta kalanların sayısı : 2.5000'den az.



Doğal ortamı : Kuzeydoğu Afganistan, kuzey ve orta Pakistan,Hindistan'ın Cemmu ve Keşmir eyaletinin bazı kesimleri ile Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan'ın güneyi.

Gooty Örümceği

Sadece Hindistan'da 96 kilometrekarelik bir ormanda yaşayan bu canlı parlak rekleri yüzünden yıllarca koleksiyonerlerin hedefi olmuştur. Yetişkin bir örümceğe ödenen ücret 500 doları bulduğundan aşırı avlanmıştır ve nesli tehlike altındadır.





Doğal ortamı : Hindistan

Durumu : Parlak renkleri yüzünden koleksiyonerler tarafından aşırı avlanma sonucunda nesli tehlike altındadır.

Akciğerli Balıklar

Akciğerli balıklar, diğer balık türlerine nazaran oldukça farklı özellikler barındırmaktadır. Bu balıklar, solungaç solunumu yapar. Fakat yeri geldiği takdirde ise, hava solunumu da yapabilmektedirler.

Hem solungaç hem de hava solunumu yapabilme özelliği bulunan bu balıklar, tatlı sularda yaşamaktadırlar. Vücutları yuvarlakça ve de uzunca bir yapıya sahiptir. Bu balıklarda anal ve de sırt yüzgeçler bulunmamaktadır. Bu balık türü, zeminde sürünebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, karın yüzgeçleriyle göğüs yüzgeçlerinin yapısı, zeminde sürünmeye uygun biçimdedir. Bazı türlerinde, yuvarlak yapıdaki büyük pullar bütün vücutlarını kaplamaktadır. Vücudunun dış kısmında pul olmayan türlerde ise, pullar derilerinin altında bulunur. Bu balıkların bazı türlerinin boyu 2 metreye, ağırlıkları ise 15 kilograma kadar ulaşabilmektedir.

Bu balıkların burun delikleri, ağız boşluklarına açılmaktadır. Bu balıkları alışılagelmiş balık türlerinden ayıran en önemli özellik ise, bu balıkların akciğere sahip olmasıdır. İki adet akciğerleri bulunmaktadır. Bazı türlerde ise, bir akciğer bulunur. Bu akciğerler, gerçek bir akciğer değildir. Burada akciğerden kasıt, hava keseleridir. Bu hava keselerinin etrafında oldukça fazla miktarda kılcal damar bulunur ve bu damarlar hava keselerini örmüş şekildedir. Bu hava keseleri, istenildiği takdirde akciğer görevi yapabilmektedir. Normalde tatlı sularda yaşayan bu balıklar, suların kuruduğu ve çekildiği zaman akciğer solunumu yaparak susuz bölgede kurak mevsimi atlatabilmektedirler. Bu balıklara aynı zamanda “Dipnoi” ismi de verilmektedir. Bu kelimenin anlamı ise, çift solunumludur. Hem solungaç hem de akciğer solunumu yaptıkları için balıklara bu isim verilmiştir.



Durumu:Günümüz hayvanlar dünyasında, en büyük sorunlar arasında yer alan tükenmiş nesil, bu balıklar için de geçerlidir. Birçok akciğerli balık türünün nesli tükenmiştir. Fakat nesli tükenmeyen dipnoilerde bulunmaktadır. Bu türler, Güney ve Batı Afrika ile Güney Amerika’da bulunan tatlı sularda yaşamlarını sürdürmektedirler.

28 Nisan 2015 Salı

Hint Gharial Timsahı



Dünya üzerindeki toplam nüfusu 250'nin altında olan ve sadece Hindistan'da yaşıyan bu ilginç timsah türü aslında usta bir balık avcısıdır. 7 metre uzunluğundaki bu timsahın ilginç tarafı  sadece balıkla besleniyor olması. Aşırı avlanma yüzünden nesli tehlike altındadır.



























Hayatta kalanların sayısı : 250'den az.

Doğal ortamı : Hindistan

Durumu : Aşırı avlanma yüzünden nesli tehlike altındadır. 

Misk Geyiği



Misk geyikleri birbirlerine çok benzer. Hatta bu yüzden bazı bilimciler onların tek bir tür olduğunu savunurlar. Boyları 60 cm, uzunlukları 90 cm ve ağırlıkları 10 kg civarındadır. Renkleri çoğunlukla koyu kahverengi olsa da türden türe ufak renk farklılıkları olabilir. Ancak en çok dikkati çeken özellikleri ağızlarından aşağıya doğru sarkan iki uzun dişe sahip olmalarıdır. Bu dişler erkeklerde 7 cm uzunluğa kadar ulaşabilir. İsimlerini veren ve ağır bir koku üreten misk bezeleri cinsel organlarının önünde yer alır. Ayrıca kuyruklarında da çürük kokusuna benzer bir koku üreten diğer bir beze daha bulunur.Çiftleşme zamanının haricinde misk geyikleri kesinlikle yalnız yaşar. İki erkek tesadüfen karşılaşırlarsa, uzun dişlerini silah olarak kullanarak dövüşmeye başlayabilir. Bu dişleri ile birbirleri üzerinde derin yaralar bırakabilirler.

Misk geyikleri gece aktif olurlar. Ot ve yosun ile beslenirler. Kış aylarında ince dallar ve diğer daha sert bitkiler de yiyebilirler.

Bir ya da iki yavru getirirler dünyaya. Bu yavrular doğduklarında benekli olurlar.






Durumu:Misk geyiğinin ürettiği misk, parfüm ve ilaç yapımında kullanılıyor. Bu sebeple geyiklerin derisinin kilosu karaborsada 45 bin dolar civarından alıcı buluyor. Altının bile kilogram fiyatının 37 bin dolar civarında olduğunu hatırlarsak, bu türün ne kadar değerli olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle illegal avlanma sebebiyle tür soyunun tükenme tehlikesi altında bulunuyor.

27 Nisan 2015 Pazartesi

Mağara Semenderi(Olm)

Orta ve Güneydoğu Avrupa'da yaşayan bu ilginç canlı su altında yaşayan nadir amfibiklerden birisidir. Yaşamının büyük bir bölümünü karanlık su altı mağaralarında geçiren Olmların gözleri yoktur. Bunun yerine harika işitme ve koku alma duyuları bulunmaktadır.


Ebe Kurbağa





Genellikle Batı Avrupa'da yaşar. Dikkati çeken en önemli özelliği üreme davranışları olmuştur. Erkek kurbağa, dişisinin şeritler halinde bıraktığı yumurtaları döller, bu yumurtaları arka bacaklarına sardıktan sonra yuvaya döner. Yumurtalar bu şekilde üç hafta kadar bekler. Erkek kurbağa zaman zaman beslenme amacıyla, kimi zaman da yumurtaları ıslak tutabilmek için dışarı çıkar. Yumurtaların açılma döneminde koruyucu kılıf açılır ve yavrular suyla buluşur.

Ebe kurbağa, 5-6 cm. boyunda, yuvarlak gövdelidir. Boz renkli derisinde çok sayıda siğil mevcuttur. Üreme dönemi ilkbahar ve yaz mevsimleridir.

Mekong Dev Yayın Balığı



Üç metre boyu ve 300 kilo ağırlığı ile en büyük yayın balığı türü ve belki de dünyanın en büyük tatlı su balığıdır.


Geniş yassı bir kafası, geniş bir ağzı, üst dudaklarından sarkan iki uzun anteni, kuyruğuna kadar uzanan bir kıç-yüzgeci ve kafasının yakınında bulunan küçük bir sırt yüzgeci vardır. Büyüklüğüne rağmen, Mekong dev yayın balığının dişleri yoktur ve sadece bitkisel gıdalarla beslenir.






Hayatta Kalanların Sayısı:100 civarında.



Doğal Ortamı: Laos, Tayland ve Kamboçya.



Durumu: Mekong ırmağı'nın alt kısmında bulunan ülkelerde Laos, Tayland ve Kamboçya'da yenilen bir balık olarak tutulur. Çok fazla avlanıldığından soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu yüzden Laos'ta bu balığa avlanma yasağı konulmuştur. Tayland ve Kamboçya'da henüz yasaklanmamıştır ama yasak tartışılmaya başlanmıştır.

26 Nisan 2015 Pazar

Dugong




Denizineği takımından olan bir deniz memelisi. Boyu 2.7 metre, ağırlığı 250-300 kg civarındadır. Dugonglar, Hint okyanusunda, Doğu Afrika'da, Kızıldenizde, Güneydoğu Asya kıyılarında, Avustralya'nın kuzey kıyılarında ve Hindistan'ın batı sahillerinde yaşarlar. Deniz ineğinin yanı sıra, bazen deniz domuzu veya deniz devesi de denir.


Dugong yüzyıllarca insanoğlu tarafından eti ve yağı için avlanmıştır.






Hayatta Kalanların Sayısı:20.000'den Az


Doğal Ortamı: Hint okyanusu, Doğu Afrika, Kızıldeniz, Güneydoğu Asya kıyıları, Avustralya'nın kuzey kıyıları ve Hindistan'ın batı sahilleri.


Durumu: Tatları sığır etine benzediğinden günümüzde yasaklanmasına rağmen Aborjinler tarafından günümüzde de avlanmaktadırlar

23 Nisan 2015 Perşembe

Javan Gergedanı




1,7 m. boyunda ve 2300 kg. ağırlığındadır. Boynuzu en fazla 25 cm. boyundadır. En küçük boynuzu olan gergedan çeşididir. Nadir bulunuşu sebebiyle hakkında fazla bir şey bilinmemektedir.Eskiden Cava gergedanı Cava adasının batısındanÇin’in güneyine kadar bir alanda yaşardı. Şimdi sadece Cava adasındaki Ujung Kulon Milli Paarkında yaşıyor. Dünyada 60’tan az Cava gergedanı kaldı. Çin tıbbında gergedan boynuzunun şifa verici güçleri olduğuna inanılırdı. Oysa ki gergedan boynuzunun hiç bir etkisi bulunmamaktadır .




Hayatta kalanların sayısı: 60’dan az


Doğal ortamı: Endonezya ve Vietnam


Durumu: Bu gergedanlar, belki de dünyanın en nadir bulunan memelileridir. Kaçak avcılar boynuzuna değer verirken, müteahhitler ise gergedanların yaşadığı ormanları yok ediyorlar. Her ikisi de türler için ölüm hükmünü veriyor.

Meksika Yunusu(Vaquita)







Vaquita ( Phocoena sinüs ) nadir görülen bir yunus türüdür. California Körfezinde yaşamaktadır. Yaklaşık olarak 100-200 arasında olduğu bilinmektedir. uzunluk 4.92m ağırlık 50 kilogramdır. Büyük siyah göz halkaları ve siyah dudakları vardır. vücudun üstü ve yanı koyu gri renktedir. Alt tarafı ise açık gri renktedir. Vaquitalar genelde sakindir. içlerinde vahşi olanı çok az görülmüştür. Sakin ve acelesiz tavırlarıyla dikkat çekerler. Ama tekne ve yabancıları hissedince kaçar ve saklanırlar. Küçük balıklar ve mürekkep balıkları ile beslenirler.
Vaquita genellikle tek başıma dolaşırlar küçük gruplar halinde de dolaştıkları olur ancak 8-10 yunusu geçmemiştir.
Üreme dönemleri bahar aylarıdır. hamilelik 10-11 ay sürer. ve maksimum yaşam süresi ise 21 yıldır.
Dünyada nadir görülen memeli deniz hayvanlarından biri olan Meksika yunusunun nesli sınırlı alanda bulunması ve balıkçı ağlarına çok kolay takılmaları nedeniyle tükeniyor.
Korunma altına alınmıştır. balıkçıların avlaması kesinlikle yasaktır.
Vaquitaların yaşamını devam ettirebilmesi ve onları koruma altına alınmasını sağlayan komiteler kurulmuştur.





Hayatta kalanların sayısı: 200 ile 300 arası


Doğal ortamı: California Körfezi


Durumu: Dünyada nadir görülen memeli deniz hayvanlarından biri olan Meksika yunusunun nesli sınırlı alanda bulunması ve balıkçı ağlarına çok kolay takılmaları nedeniyle tükeniyor.

Siyah Ayaklı Dağ Gelinciği







Sansargiller ailesinden memeli hayvan türü. Kuzey yarımkürenin ılıman bölgelerinde yaygın biçimde rastlanan gelinciğin sırtı kızılımsı kahverengi göğüs ve karnı beyazdır. Fare, tarla faresi köstebek gibi hayvanlarla beslenir; kümeslere de büyük zararverir.ABD’nin batı kesiminde yaşayan siyah ayaklı gelinciğin soyu tükenmeye yüz tutmuştur.






Hayatta kalanların sayısı: Yaklaşık 1000 tane


Doğal ortamı: Kuzey Amerika


Durumu: Kıtanın tek yerli gelincikleri ve nesli tükenmekte olan memelilerden biridir. 1986 yılında, yalnızca 18 dağ gelinciği kalmışken, şimdi soyu tekrar geri kazanılmaya çalışılıyor.

Pigme Borneo Fili



Hayatta kalanların sayısı: Yaklaşık bin 500


Doğal ortamı: Kuzey Borneo


Durumu: Asya fillerinden yaklaşık 50 cm daha kısa olan fil, aynı zamanda daha uysal. Palmiye ekimi fillerin otlaklarını azaltıyor, bu nedenle fillerin yaşama alanları daralıyor.

Cross River Gorili







1980’lerden itibaren sayıları en aza inen goril türü olan Cross River gorilleri, Nijerya ve Kamerun’daki dağlık ormanlarda yaşıyor. Oldukça utangaç olan goriller, gözlerden uzak dağlık alanlarda kalmayı tercih ediyor. Cross River gorilleri, dünyanın en ender görülen 25 primat türü arasında yer alıyor. Kamerun hükümeti, bu gorilleri korumak amacıyla Nijerya sınırında Takamanda Ulusal Parkı’nı inşa etti.





Hayatta kalanların sayısı: 300’den daha az


Doğal ortamı: Nijerya ve Kamerun


Durumu: 1980’lerde soyu tükenme tehlikesiyle karşılaştığı düşünülen gorilin soyu şimdilik yok olmaya karşı direniyor. Bol eti nedeniyle avlanan ve geliştirme için toplanan gorillerin soyu yakında tükenecek.

Altın Başlı Langur



Hayatta kalanların sayısı: 70’den daha az


Doğal ortamı: Vietnam


Durumu: 10 yıldır koruma altında olan bu langurlar bir türlü çoğalamıyor. Halen soyları ciddi tehdit altında olan langurların sayısı, on yılda ilk kez 2003 yılında artmıştı.






Carette Caretta



Sini kaplumbağası (Caretta caretta), denizlerde yaşar. Yumurtlamak haricinde karaya hiç çıkmaz. Sırt tarafı kırmızımsı kahverengi alt tarafı ise beyazımsı açık sarı renklidir. Bacakları yüzmeye yarayacak biçimde kürek biçimi almıştır ve dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunur. Oksijeni havadan almasına rağmen uzun süre su altında kalabilir. Yumurtalarını gece kumsallarda açtıkları çukurlara gömerler. Bir defasında 100 yumurta bırakabilir (162’ye kadar tespit edilmiştir). Yavrular 2 aylık kuluçka döneminden sonra gece vakti yumurtadan çıkarak denize giderler.Soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta Caretta türü deniz kaplumbağalarının, dünyadaki nadir yumurtlama alanlarından biri de Türkiye. Ege sahillerini mesken edinen dev kaplumbağalar, ne yazık ki her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Ağlarına zarar verdiği gerekçesiyle balıkçılar, onları öldürebiliyor. Tekne pervanelerine takılarak ya da rastgele atılan naylonları deniz anası sanıp yiyerek de can verebiliyorlar.

Ölüm nedenleri belirsiz.



Sumatra Kaplanı







Erkek bir Sumatra kaplanı, ortalama 234 cm uzunluğunda, 136 kg ağırlığındadır. Ortalama bir dişi birey ise 198 cm uzunluğa ve 91 kg ağırlığa sahiptir. Çizgileri diğer kaplan alt türlerinden daha ince ve basıktır. Ayrıca daha tüylü ve özellikle erkekler daha yeleli bir görünüşe sahiptirler. Küçük boyutları ve ahenkli çizgileri ormanda rahat hareket edebilmelerini sağlar. Ayak parmaklarının arasında perdeli bir yapı bulunur. Bu yapı genişlediğinde onları kusursuz yüzücülere dönüştürür. Sumatra kaplanının suda ilerleyen toynaklı hayvanları da avlayabildiği kaydedilmiştir.






Hayatta kalanların sayısı: 400’den daha az


Doğal ortamı: Endonezya’daki Sumatra adası


Durumu: Endoznezya’nın adalarından bir tanesi olan Sumatra’nın gözlerden uzak ormanları, Dünya’nın en nadir kaplan türlerinden bir tanesi olan görkemli Sumatra kaplanına ev sahipliği yapıyor. Son 25 yılda Sumatra ormanlarının %50’sinin yok olmasıyla, vahşi doğada yaşayan kaplanların sayısının 400’ün altına indiği tahmin ediliyor. Tarım alanları, kereste endüstrisi ve palmiye yağı üretimi nedeniyle toprağa olan talebin gün geçtikçe artması, kaplanların yaşam alanını son derece daralttı.

Kutup Ayısı







Kutup ayısı aynı zamanda beyaz ayı, ya da deniz ayısı, ayıgiller familyasından soğuk kuzey kutup bölgesinin karlı sahillerinde ve buzullar üzerinde yaşayan ayı türüdür. Yaşamakta olan en büyük kara etoburudur ve bulunduğu ortamdaki süperyırtıcıdır. Yaşadığı çevreye çok iyi uyum sağlamıştır. Kalın kürkü onu soğuktan korur, beyaz görünümü avlarından saklar. Kutup ayısı hem karada, hem denizde, hem buzda, hem de su içinde rahatlıkla avlanır.





Hayatta kalanların sayısı: 25 binden daha az


Doğal ortamı: Kutup dolayları


Durumu: İnsanoğlunun gelişimi ve izinsiz avlanma kutup ayılarının yaşamını tehdit ediyor, ancak iklim değişikliği ve buzların erimesi nedeniyle kutup ayılarıda nesli tükenen hayvanlar listesine dahil oldu.


Panda







Ayıgiller familyasından, beyaz postu üzerinde bölge bölge siyah büyük benekleri olan, iri, tembel, nesli tehlikede olan bir ayı türü. Sırf bambu ile beslendiğine dikkati çekmek için Bambu ayısı da denilir.


Pandalar siyah beyaz çok özel bir posta sahiptirler. Yetişkin pandalar yaklaşık 1,5 m uzunluğundadır. Erkek pandalar 115 kg ağırlığına ulaşabilirler. Dişi pandalar genellikle erkek pandalardan daha küçük olup, arada sırada 100 kg’a ulaştıkları olur. Dev pandalar Sichuan, Gansu, Shaanxi ve Tibet gibi dağlık bölgelerde yaşarlar. Çin Ejderhaları, Çin’in tarihsel bir sembolüyken, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dev pandalar da Çin’in resmi olmayan ulusal bir sembolü olmuşlardır.






Hayatta kalanların sayısı: 2000’den daha az


Doğal ortamı: Çin, Burma ve Vietnam


Durumu: Doğal yaşam alanlarının yok edilmesi ve parçalanması pandaların türünün yok olmasına neden oluyor. Kapalı alanlarda üretilmeleri ve türünün korunmasıyla neslinin zar zor hayatta kalmasına yardımcı oluyor.